24 Eylül 2012 Pazartesi

Sevgili anne!

3 ay bütün çevrenizden uzaksınız (aileniz, arkadaşlarınız, sevgiliniz) hepsini köpek gibi özlemişsiniz, gidince hangisine ne zaman vakit ayırsam diye kafayı yiyorsunuz, ama tabii ki her şeyden önce sevgiliniz geldiği için en önemli planı, en güzel anı onunla yaşamak isterken, onu ilk gördüğümde çok mu sıkı sarılsam yoksa sonraya mı bıraksam, çok mu koklasam kokusunu içime doldursam, uzun uzun mu öpsem, öperken hiç bırakmasam sabaha kadar sarılıp uyusam, ah hediyelerini görünce çok kim bilir nasıl sevinecek, boşver hediyeyi beni görünce kim bilir nasıl sevinip boynuma atlayacak, süprizlere boğsam, ayrı geçen 3 ayın acısını çıkarsam, 1 dediğini 2 etmesem, elele tutuşup liseli aşıklar gibi gezsem, üşüdüğünde sarılıp ısıtsam (elleri küçücük zaten) diye düşünürken; karşılaştığınız zaman size boş boş bakan gözler, kuru bir öpücük, soğuk bir sarılma ve hiç koklama ihtimalinin yüksek olması... Bir de "bana yemek yapsın güzel güzel özlemişim yerim" den başka bir plan yapmadığınız ama sizi gördüğünde delirecek insan, sizi sabahtan akşama sarılıp ve sizin muhtemelen sıkılıp "öfff yeter öpme artık" diyeceğiniz,her gün sabah 9 akşam 7 çalışmasına rağmen " sana zaman ayıramam" kelimesini hayatında hiç kullanmamış ve kullanmayacak olan, sırf ben çok sevdiğim için marketten 5 dakikada alabileceği yufkaları ben sevmiyorum diye 2-3 saat uğraşıp açan ama ağzından 1 of bile çıkmamış bir insan var... Yalandan da olsa en çok seni özledim annem, affet beni...